1 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Okurların çoğu Yeşilin Kızı Anne veya Harry Potter gibi sevilen roman karakterleriyle gerçek hayatta da arkadaş olmak ister. Ancak, ilgiyle okunan ve sevilen klasiklerin birçoğunun merkezinde iyinin yanı sıra nefret edilesi karakterler yer alıyor.
2 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Gurur ve Önyargı’dan Bay Collins : Bay Collins’in özelliği hem itici hem de eğlenceli olması. Bencil ve içten pazarlıklı bir din adamı ve tam bir kibarlık budalası olan Bay Collins, Bay Bennet’in malvarlığının tek varisi. Durmaksızın mütevazi bir şekilde kendiyle övünen Collins, her sahneye çıktığında yalakalığıyla dikkat çeker. Yine de, önceden planlanmış süslü övgüleri, kendini bilmezliği ve bıktıran sadakatiyle Jane Austin’in romantik komedisine renk kazandırır.
3 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Daniel Deronda’nın Gwendolen Harleth’i: George Eliot, Daniel Deronda romanında, aynı zamanda hem sempatik hem de sevilmeyen bir ana figür yarattı. Gwendolen Harleth dul bir annenin şımarık, entrikacı ve narsist kızı. Başkarakterlerden biri olan Daniel iyi kalpli Mirah’a aşık olurken, Gwendolen ailesinin parasal durumunu güvence altına alabilmek için güzelliğini kullanır. Gwendolen’in kendini beğenmişliği ve etrafındakilere kötü davranması onu çok çekici bir arkadaş yapmasa da kötü evliliğinde verdiği mücadeleye üzülmemek elde değil. Romanda, bu karakterin yer aldığı kısımları okumanın Daniel ve Mirah’yı okumaktan daha keyifli olduğu söylenebilir.
4 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Alıklar Birliği’nde Ignatius J. Reilly: 'Havalı', 'miskin', 'sapkın', 'beceriksiz' ve 'boşboğaz'. Bu kelimeler John Kennedy Toole’un kahramanı Ignatus için söylenebilecek sadece birkaç özellik. 1981’de Pulitzer gibi prestijli bir ödüle layık görülen bu satirik roman, uzun ve sancılı uğraşlar sonucu basılmıştı. Ama romanı başarılı kılan kahramanın çekiciliği değil. Eksantrik giyimi, kendini beğenmiş ve uygunsuz hareketleriyle Ignatus, küçük işleri bile beceremez. Modern kültürün sapkınlığı ve Boethius’un felsefeleri hakkında ahkâm kesmekten başka bir şey yapmaz. Sayılı arkadaşı olan Ignatus’u, Toole’un kaleminden okumak keyif verici.
5 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Gurur Dünyası’ndan Becky Sharp: Becky karakteri belki de edebiyat tarihinde sosyal basamakları çıkmayı en çok başarabilen anti kadın kahraman. Thackeray’in kaleme aldığı bu romanda, Becky yoksul bir yetim olarak tanıtılır. Fakir kimliğini reddeden Becky, bir baronun gelini olabilecek pozisyona kadar yükselir. Zengin arkadaşlarından, çalışanlardan ve seviyomuş gibi yaptıklarından faydalanan Becky, soyluluk sınıfındaki pozisyonunu koruyabilmek için elinden geleni ardına koymaz. Her seferinde Becky’nin bir başka sosyopatik hareketine tanıklık etsek de, romanı elimizden bırakamıyoruz.
6 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Romeo, Romeo ve Juliet: Romeo’nun edebiyat tarihinin en romantik karakteri olarak görülmesini Shakespeare’in kendisi de beklemiyordur. İlk sahnelerde Rosaline adında başka bir karakter için aşk açısı çeken Romeo, Juliet’i görünce Roseline’ı unutur. Zavallı Rosaline... Romeo romantik bir ıstırap çukuruna Juliet’i de sürükler. Juliet de, muhtemelen balayından sonra kendisini unutmuş olacak bir adam için canından vazgeçer. Evet, Romeo bencil, değişken, ve biraz mızmız bir karakter olsa da onu her yönüyle seviyoruz.
7 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Lolita’ya aşkıyla Humbert Humbert: Humbert Humbert’in neden sevilmediğini açıklamaya pek gerek yok. O ne olursa olsun sapkın ve vicdansız bir karakter. Lolita’yı başyapıtlardan biri yapan, Nabokov’un yarattığı Humbert karakterinin bir anlatıcı olarak aynı anda hem rezil hem de etkileyici bir karakter olması. Sinsi entrikalarından ve ahlaksız suçlarından iğrensek de kendini süslü bir dille açıklamasıyla ve Lolita’ya olan sapkın aşkını tasviriyle bizi şaşırtmayı başarabiliyor. Humbert’in kafasından geçenleri okumaktan vazgeçemiyor insan.
8 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Anna Karenina’dan Anna Karenina: Kitty, erdemli Levin ile evlenip kırsal yaşamda mutluluğu yakalarken, Rus sosyetesinden bir diğer karakter çok yanlış kararlar verir. Anna’nın onursuz hareketleri onu sosyal çevresi, hatta ailesi tarafından dışlanmasına sebep olur. Aşkı uğruna her şeyini kaybeden genç ve ateşli Anna için üzülürüz. Sadece kendine ve duygularına olan düşkünlüğü Anna’yı yakışıksız bi insan yapsa da, hak ettiğinden çok daha fazla acı çektiğini düşünmemek elde değil.
9 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Holden Caulfield: Salinger’ın yarattığı Holden tam anlamıyla alaycı, mızmız, küfürbaz ve şikayetçi bir delikanlı. Etrafındakileri “sahte” olarak gören Holden, negatifliğiyle ve yargılayıcı tavrıyla her zaman tartışma konusu oldu. Çoğumuz, günlük hayatta sürekli acımasız ve kindar olan biriyle alakadar olmak istemeyiz. Ancak Holden, hayalgücü, renkli jargonu ve yetişen nesle duyduğu endişesiyle okunması enfes bir karakter.
10 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Dorian Gray’in Portresi’ndeki Dorian Gray: Dorian başlarda çok da sevilmez bir karakter değil. Çok yakışıklı ve genç biri olan Dorian’ın başına güzel şeyler gelir. Bir gün yaşlanıp güzelliğini kaybedeceğini fark ettiğinde, kendisi yerine onun güzelliğine hayran arkadaşının yapmış olduğu portresinin yaşlanmasını diler. Böylelikle ölene kadar yakışıklı kalabilen Dorian’ın hedonistik yaşam tarzında işlediği her günah portresine yansır. Gitgide çirkinleşen portresi, okuyucu için merak konusu. Sıradaki korkunç günahı ne olacak?
11 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Yeraltından Notlar, Yeraltı Adamı: Dostoyevski’nin isim vermediği anlatıcısının, kendini okura çekici kılmak için çok da uğraşmasına gerek yok. Yalnız, kırılgan ve kendinden nefret eden bu karakter, başkalarıyla ciddi ve anlamlı bir ilişkiye giremez. Başka bir insanla iletişim kurmak istese bile, içten içe o insanları reddeder ve çok daha acılı bir şekilde yalnız kalır. Onla arkadaşlık kurmak, onun kötü davranmasına izin vermek demek. Ne olursa olsun, onun kendinden nefret eden monologlarını, antisosyal davranışlarını, ve felsefeye olan küçümseyici ama eğitimli bakış açısını okumak her zaman cezbedici.
12 / 12
Nefret etmeye bayıldığımız roman kahramanları
Büyük Umutlar’dan Bayan Havisham: Charles Dickens’ın bu klasiğini okumayanlar da Bayan Havisham karakteriyle âşina olabilirler. Nikah esnasında kocası tarafından reddedilen Havisham, evlatlığı Estella ile yaşayan yalnız bir kadındır. Başlı başına ürkütücü bir karakter olan Havisham, Estella’yı da kalpsiz biri olmaya iter. Yıllar önce reddedilmesinin etkisiyle hayalete dönen ve çökmüş biri olarak okuyucuları korkutur. Zaten kitabı okunur kılan, bu kahramanın esrarengiz ve ürkütücü olması.