Gençleşmenin yeni formulü PRP
Röportaj: Nilüfer TÜRKOĞLU
nilufer.turkoglu@caferuj.com.tr
Yaşlılığa meydan okumak için yapılan estetik müdahalelere bir yenisi eklendi. Ancak bu, diğerlerinden biraz daha farklı. Cildin doğal yöntemlerle yenilenmesini sağlayan PRP uygulamasıyla ilgili Op. Dr. Hakan Gündoğan, bizi aydınlatıyor.
Herkesin çok merak ettiği yeni uygulama PRP Nedir?
PRP (Platelet Rich Plasma) "Trombositten zengin plazma" olarak Türkçe çevrilen ve son yılların en popüler ameliyatsız uygulamalarından biridir.
Kısaca kişinin kendinden alınan kandan elde edilen iyileşme hücrelerinin konsantre edilerek istenilen bölgelere enjekte edilmesi olarak açıklanabilir.
Vücudumuzda herhangi bir hasar olduğunda ilk yardıma koşan yapılar "Trombosit" olarak isimlendirilen ve kanın plasma kısmında mevcut olan hücrelerdir. Hasar bölgesine ilk ulaşan bu hücreler sızıntı yapan mini damarları tıkayıp kan sızıntısını durdurduktan sonra hasarın onarımı için gerekli olan bir çok biyolojik olarak aktif molekül salgılayıp (büyüme faktörleri, lokal etkili hormonlar) doku onarımını sağlayan diğer hücreleri yardıma çağırır. Bu salgılar sayesinde hem kan içinde mevcut olan onarım hücreleri hasar bölgesine yönlendirilirken, normalde bölgede bir nevi uyumakda olan hücreleri aktifleşmesine ve kök hücrelerin uyarılmasını sağlar. Onarımın daha sonraki aşamalarında süreç vücutta kolajen artımına sebep olduğundan derinin gençleşmesi, daha gergin ve parlak görünmesine yardımcı olacaktır. PRP uygulamasının seanslar halinde 1 sene boyunca önerilmesinin ardında yatan bilimsel sebep budur ve hastalar sonucun özellikle ilk 6 ayda daha iyi hale geldiğini bu yüzden görürler. Kısaca trombosit dediğimiz kan bileşenleri vücuttaki onarım sürecinin ilk ve en önemli basamağını oluştururlar.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
2-) Nasıl uygulanır?
PRP uygulaması sırasında kişinin vücudundan (genelde kolun iç kısmı) alınan küçük miktarda (genelde bir tüp kadar) alınan kan, bu işlem için özel olarak üretilmiş PRP kitleri sayesinde, yine sadece o PRP kitine özel santrifüj işleminden geçirilir. Santrifüj işlemi bittiğinde tüpdeki kan ve PRP (trombositten zengin plasma), PPP (trombositten fakir plasma) ve kanın kırmızı rengini veren hücrelerini içere kısım olmak üzere üç katmana ayrılmış olur. Tam ortada bulunan PRP içeren bölüm ayrılarak vücuda enjeksiyon için hazırlanır. Elimizde mevcut olan PRP artık istenilen bölgede (saç, alın, yüz, boyun, dekolte) deri altı dokusuna enjekte edilecek hale gelmiş olacaktır. İstenilen bölgelere küçük miktarlarda (genelde uygulama öncesi ağrı kesici krem kullanıldığından rahatsızlık olmaz) mezoterapi iğneleri ile enjeksiyon yapılır.
Her ne kadar kanın bu işlemde en önemli kısmı PRP bölümü olmakla birlikte PPP dediğimiz ve daha az hücre barındıran kısmı da yine de değerli bir malzemedir ve genellikle roller uygulaması ile derinin en üst katmanının soyularken yenilenmesini sağlamak amacı ile kullanılır.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
Ne zamandır bu uygulama yapılmaya başlandı?
PRP uygulaması sanıldığının aksine tıp alanında uzun yıllardır (özellikle ortopedi ve diş hekimliği) kullanılan bir yöntemdir. Estetik alanında kullanımı ise çok yenidir. Bu bağlamda her yeni teknik gibi temkinli olunmasında fayda vardır.
Çok yeni bir uygulama olduğu için insanlar tedirgin ama yaptırmak istiyenler de çok fazla, nelere dikkat etmelerini önerirsiniz?
Özellikle internet ortamında estetik alanında yoğun bir bilgi kirliliği yaşandığından bu uygulamayı düşünen kişilerin konu üzerinde uzman bir plastik cerrah ya da dermatoloji doktoruna danışmaları önerilir.
Uygulama genel olarak tamamen kendi kanımızdan elde edilen bir madde ile yapıldığından masum kabul edilebilir ancak bazı PRP kitlerinde mevcut olan ayrıştırıcılar hayvan proteini içerdiğinden az da olsa bir allerji riski mevcuttur ve hastaların doktorlarına kullandıkları malzemede bu riskin olup olmadıklarını sormaları önreilmektedir. Yine PRP ile birlikte diğer bir takım vitaminler ve özellikle DNA içeren formüllerin enjekte edildiği kitlerde olası sağlık problemlerin ortaya çıkabileceği bilinmelidir. Benzer şekilde işlem sonrası damarlanma artışı ve kök hücre etkinliğinin ortaya çıkışı gibi normalde avantajlı durumlar deri üzerinde kılcal damarları mevcut olan kişilerde, mevcut bir kan ya da karaciğer hastalığı halinde dezavantaja dönüşebilmektedir.
Yine özellikle meme dokusu içine (büyütme, yağ enjeksiyonu sırasında vs) kesinlikle PRP enjeksiyonu yapılmamalıdır zira meme kanseri hücrelerinin kök hücrelerden zengin olduğu bulunduğundan PRP ile aktifleşen kök hücrelerin meme kanseri açısından risk oluşturabileceği düşünülmektedir.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
Bu hücrelerimiz vücudumuzda nasıl yoğunlaştırabiliriz? Tüm hastalıklarımız için önemli galiba.
Vücutta hemen her durumda olduğu gibi bazı hücrelerin fazlalığı aynen azlığı gibi sorunlar yaratabilir. Örneğin kemik iliğindeki fazla üretime bağlı olarak kanda trombositlerin fazla sayıda olduğu durumlarda bu sefer damar tıkanıklıkları, doku ölümleri gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. PRP sırasında elde edilen trombosit miktarlarında ise böyle bir risk yoktur.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
Botox, dolgu'da aynı işlevi görmüyor mu? PRP'nin farkı nedir?
PRP, Botoks ve Dolgu birbirlerinden tamamen farklı ve değişik amaçlara yönelik uygulamalardır. Botoks özellikle yüz bölgesindeki aşırı kırışıklıkları kas hareketlerini azaltarak yumuşatıp kaş pozisyonunun değişmesini sağlarlar. Sonuç dinlenmiş ve daha canlı bir bakış ve kırışıklıkların azalmasına bağlı olarak daha genç bir göz çevresidir. Botoks ayrıca koltukaltı, el ve ayak terlemelerinde ve migren tedavisinde de kullanılabilmektedir. Dolgu ise özellikle yüzdeki çöküklükleri gidermek ve dolgunluğu sağlamak ve yüz ovalini ya da kontürünü elde etmek amacı ile kullanılmaktadır. PRP nin kullanım alanı ise tamamen farklıdır. PRP temel olarak deri yenilenmesini sağlamak ya da hızlandırmak, dolayısı ile daha canlı, parlak bir cilt elde etmek amacı ile kullanılmaktadır. PRP sanıldığının aksine bir dolgu yöntemi değildir. Öte yandan PRP den elde edilen yoğun kıvamlı jel dolgu gibi enjekte edilebilmek de ancak sadece 1 hafta kadar bir zaman içinde vücutta ortadan kalkmaktadır. Bu işlem dolgu yaptırmak isteyen ancak sonuçdan emin olamayan kişiler de geçici bir prova olarak düşünülebilir.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
PRP kaç seans uygulanır? Ne kadar süre sonra tekrarlanır?
Vücutta basit bir kesiğin bile iyileşmesi hücre düzeyinde bir seneyi bulmaktadır. Benzer şekilde PRP den gerçek anlamda faydalanmak için 1 senelik bir plan yapılması önemlidir. Derinin üst katmanlarının yenilenmesi yaklaşık 3 hafta sürdürdüğünden iki PRP seansı arasında en az 3 hafta bırakılması gerekir. Öte yandan genellikle önerilen ilk 3 ayda birer ay ara ile 3 seans, 6. Ay da bir seans ve 12. Ayda bir seans olmak üzere bir yıl içinde 5 seanstır. Daha sonrasında memnuniyete bağlı olarak yılda 1 ya da 4 kez tekrarlanabilir.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
PRP uygulamasını kaç yaşından sonra önerirsiniz?
Derinin kalitesi, dolgunluğu, parlaklığı zaten genç yaşlarda fazlasıyla mevcut olduğundan uygulama genel olarak kişilerin bu özelliklerini kaybetmeye başladıklarını hissettikleri 35 yaşından itibaren uygulanması mantıklıdır. Öte yandan yaşlanma ile birlikte vücutta mevcut olan kolajen miktarının azalmasına bağlı olarak işlem ileri yaşlara doğru etkinliğini kaybetmektedir. Bu yüzden koruyucu anlamda 30'lu yaşlardan itibaren botoks ile birlikte başlanmasında hiçbir sakınca olmadığı gibi yapılmaları önerilmektedir.
Gençleşmenin yeni formulü PRP
PRP pahalı bir uygulama mı?
Sanıldığının aksine PRP en azından ucuz bir işlem değildir ve hastaların çok ucuza PRP enjeksiyonu yapılan yerlere şüphe ile bakmaları gerekmektedir. Her ne kadar işlemin ana hammaddesi (kan)sizden elde edilse de PRP nin kalitesini kullanılan ayrıştırma kiti (markası) ve tamamen bu PRP kitine özel santrifüj belirler, zira elde edilen plasmadaki trombositlerin işe yarayabilmeleri için önce canlı sonra da aktifleştirilmiş olmaları gerekmektedir. Kalitesiz kitler ve santrifüjler kullanıldığında elde edilen sıvıda canlı ve yeterli trombosit elde edilememek de ve dolayısı ile etki minimal ortaya çıkmakda hatta hiç olmamaktadır. Yine özellikle uygun santrifüj kullanılmadığında enjekte edilen plazmada yoğun lökosit (beyaz küre) birikimi olmak da ve bu durumda ağrılı bir enjeksiyona sebep olup lökositlerin trombositlerin oksijeninin çalmalarına bağlı olarak etkinliklerinin azalmasına sebep olmaktadır. Teorik olarak PRP ye benzer sıvıyı (trombositten fakir) elde etmenin maliyeti 10 liradan daha azdır!!! Kanınız alınıp bir laboratuar tüpünde çevrilip elde edilen plasma rahatlıkla size (PRP adı altında) geri enjekte edilebilir ancak bu durumda göreceğiniz fayda sadece 10 liralık olacaktır.