Şeker cilde de düşman

Kilo kontrolü için şekerden uzak durmamız gerektiğini artık ezberledik! Sağlığımızla, damağımızla olduğu kadar dost olmayan şeker ne yazık ki cildimizi de doğrudan etkiliyor. Şeker ve cilt ikilisinin birbiriyle olan ilişkilerini Ageless Clinic Biyokimya ve Anti-Aging Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu ile konuştuk.

Kilo kontrolü için şekerden uzak durmamız gerektiğini biliyoruz. Peki, şeker cildimizi nasıl etkiliyor?

Şekerin, tatlı zehir olduğunu artık biliyoruz. Cildimizin zamanla sarkmasının sebebinin yerçekimi veya güneş olduğunu sanırız. Evet, bunlar etkili. Ancak cildimizin sarkmasının yüzde 40 sebebi şeker.

Ciltte ne gibi etkiler gözlemleniyor? Mesela sivilcelerin şekerle alakası var mı?

Şekerin cilde etkileri sadece sarkma ve kırışıklık değil. Sivilcelenmenin de şekerle alakası var. Burada bahsettiğimiz şeker kelimesini, şekerli hazır işlenmiş gıdalar için kullanıyorum. Özellikle mısır şurubu kullanılan tatlılar, unlu mamüller cilt için en zararlı olanlar. Bu şekilde uzun süre beslenmek, genç kızlarda polikistik over dediğimiz bir rahatsızlığa sebep olabiliyor. Yüzde tüylenme ve sivilcelenme bu hastalıkla birlikte görülebilir. Şekerli gıdalar vücutta inflamasyon dediğimiz bir tür yangılanma meydana getirir.

Yaşlanma üzerinde de etkili, değil mi?

Bu kısa girişten de anlaşılacağı gibi şeker cilt sorunlarından öte tüm vücut için problemli bir gıda. Aslına bakarsanız adı gıda olan pek çok şey aslında gerçek besin değil. Bu listede de şekerli işlenmiş ürünler başta yer alıyor. Bu gıdaları tüketmek dış görüntümüzden de kolayca anlaşılacağı şekilde bizi yaşlandırıyor. Hemoglobin A1c isimli test, tıbbi rutinde şeker taraması anlamına geliyor. Son üç aylık beslenmemizdeki şeker miktarı ortalaması hakkında bilgi veriyor. Yani şeker, cilt kolajeni gibi vücuttaki başka maddelere de çapraz bağlanarak zarar veriyor. Her ne kadar klasik takiplerde Hemoglobin A1c'nin (5.8'den yukarı olmadığı sürece) üzerinde durulmasa da, bu test cilt yaşlanmamızı da gösterecek bir test.

Yapılan araştırmalar glikasyonu önleyen ürünler tercih etmemiz gerektiğini söylüyor. Bu ne anlama geliyor?

Glikasyon, işte bu istenmeyen şeker ve vücut proteinleri ve özellikle kolajen arasındaki çapraz bağlanma. Glikasyon hakkındaki en acıklı durum bunun geri dönüşünün olmaması. Tüm dünya bu glikasyona bağlı şeker hasarını geri döndürebilmek için çareler arıyor.

"Şeker" dediğimiz zaman bu neleri kapsıyor? Neler yememeliyiz?

Asıl önemli olan beslenme düzeninden glikasyon yaparak bizi yaşlandıracak gıdaları çıkarmak. Öncelikle işlenmiş tüm gıdalar öyle veya böyle hem cilt hem genel sağlığımız için zararlı. Tüm şekerli , unlu işlenmiş gıdalar, hazır ürünler, alkol, mısır şurubu kullanılmış her ürün zararlı. Ancak kuruyemişler, baklagiller, karabuğday unlu ürünler, baharatlar, sebzeler, meyveler, balık, hindi, yumurta gibi sağlıklı yiyecekler grubuna giren ürünler glikasyona sebep olmaz. Tabii burada pişirme yöntemi de mühim. Bir sebzeyi kızartırsanız artık o da sağlıksız ürünler sınıfına girer.

Bu doğrultuda yaşlanmanın önüne nasıl geçebiliriz?

Yaşlanmayı yavaşlatmak ve geriye çevirmek mümkün. Burada ilk kural derhal sağlıklı yaşama adım atılması gerektiğini kavramak. Anti-aging günlük ya da aylık bir iş değil. Her günü doğru beslenerek ve doğru yaşayarak geçirmek gerekiyor. Bu noktadan sonra ise Anti -aging hekiminizin desteği gerekli. Dünya uzun ve sağlıklı yaşamanın yollarını arayan hekimler ve araştırmacılar ile dolu. En son bilgileri ve uygulamaları yapmak doktorunuzun işi.