Erken Boşalma hakkında tüm gerçekler

Ülkemizde cinsellik hala tabu konulardan birisidir. Cinsellik üzerinde konuşmak bir yana dursun iması dahi yüz kızartmaya yetecek derecede utanma ve çekinme duygusunu beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, toplumda konuşulmaması tercih edilen bu konu birçok yanlış öğretileri de beraberinde getirmektedir. Küçük yaşta cinsel eğitimin verilmemesi, birer yetişkin olduğumuzda cinsellik hakkındaki bilgilerimizin, televizyondan duyduğumuz, internetten öğrendiğimiz kadarıyla sınırlı olmasına sebep oluyor. Bu kanallar aracılığıyla da ne kadar doğru bilgiye ulaşılıyor, orası ayrı bir sorun. Ve erken boşalma boşanma nedeni bile olabiliyor… Konuya dair detayları Aile ve Toplum Psikoloji Derneğinden Uzman Klinik Psikolog Merve Yalçınay'a sorduk.

Peki, cinselliğe dair toplum tarafından yanlış bilinen doğrular nelerdir?

En çok karşılaştığımız yanlış bilgilerden bazıları şunlar:

-Cinsel ilişki esnasında eşler mutlaka aynı anda doyuma ulaşmalıdır,

-Kadının orgazm olamaması eşinin suçudur,

-Mastürbasyon çok zararlıdır ve yapılmaması gerekir,

-Erkek adam cinsel ilişkiyi yönetir ve hata yapamaz,

-Erkek cinsel organının boyutları cinsel açıdan çok önemlidir gibi.

Erken boşalma nedir?

Cinsel işlev bozuklukları başlığı altında değerlendirdiğimiz erken boşalma sorunu, toplum tarafından yanlış bilinen konulardan bir tanesidir. Erken boşalmanın ne olduğunu tarif etmeden önce, bu durumun her sağlıklı erkeğin hayatının belli bir döneminde başına geldiğini hatırlatmakta fayda görüyorum. Dolayısıyla, uzmanlar tarafından erken boşalmayı tarif eden genel ölçüt, penisin vajinaya girişinden sonraki ilk iki dakika içinde boşalmanın olmasıdır. Sağlıklı kabul edilen, aralıksız devam eden dört ya da beş dakikadır.

Sonradan mı gelişir, yoksa doğuştan mıdır?

Bu konuda uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmada, ilk cinsel deneyiminden bu yana erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerin yakın akrabalarında da bu sorunun yaşanıyor olması genetik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Ancak cinsel işlev bozukluklarında psikojenik etmenlerin oldukça önemli olduğunu ve bu alanda yapılan müdahaleler ile tedavi edilebilir olduğunu unutmamak gerekir. Yani genetik tarafının yanı sıra sonradan gelişen de bir sorundur aynı zamanda. Bunun fark edildiği uzman psikolog ve psikiyatrlar tarafından uygulanan cinsel terapinin çok önemli bir rolü vardır.

Daha çok kimlerde görülür?

Bazı durumlarda cinsel ilişki ile ilgili ortaya çıkan sorun ikili ilişki içerisinde ortaya çıkan sorunlardan sadece bir tanesidir. Dolayısıyla, erken boşalma gibi sorunları ilişki içerisindeki problemlerden ayrı düşünmek doğru olmaz. Şöyle ki, bazı uzmanlar eşler arasındaki ilişki sorunlarının hem cinsel sorunların ortaya çıkmasında hem de sürdürülmesinde etkili olduğunu belirtmişlerdir.

Bir diğer etkili olan faktör ise, yukarda bahsettiğim yanlış bilinen doğrulardır. Erkekler bu yanlış bilinenler yüzünden kendileri üzerinde büyük bir baskı oluştururlar. Böylelikle, cinsel ilişki karşılıklı keyif alınarak yapılacak bir faaliyetten çok erkeğin yönetmesi gereken, kadının orgazm olmasını sağladıktan sonra boşalmaları gereken ve dolayısıyla iyi bir "performans" göstermeleri gereken bir eylem halini alır. Bu durumun yarattığı psikolojik baskı erkeklerde erken boşalmayı tetikler.

Kişinin kendini rahat hissedemediği ortamlarda da erken boşalma yaşanabilir. Öyle ki, kalabalık ailede yaşayan çiftlerin ses çıkarmadan ve ön sevişmenin yaşanmadan direk ilişkiye girilmeye çalışıldığı stresli ortamlarda da bu sorunun yaşanması kaçınılmazdır.

Son olarak, cinsel ilişki sırasında anestezik etkisi olan losyon, krem kullanma, "başka şeyler düşünmeye" çalışma, ön sevişme süresini kısaltma gibi davranışlar da hatalı uygulamalardır ve erken boşalmaya sebebiyet verebilir.

Tedavi çeşitleri nelerdir?

Psikoloji alanındaki tedavi yöntemlerinden en önemlisi cinsel terapidir. Cinsel terapinin belli seanslarında sorunu yaşayan kişi ile çalışılırken ilerleyen seanslarda eş de davet edilerek kolektif bir çalışma ortamı sağlanır.

Eşin bu noktadaki görevi oldukça önemlidir. Terapideki ilk hedef, eşler arasındaki iletişimin zenginleştirilmesidir. Dolayısıyla, cinsel iletişimin sağlıklı yürütülebilmesi tedavi için önemli bir aşamadır.

Bir diğer önemli ve kritik nokta ise, cinsel bilgi eksikliğinin giderilmesi ve yanlış bilgilerin düzeltilmesidir.

Son olarak, terapi süresince, çiftlerin karşılıklı vücutlarını tanımaları ve keşfetmeleri sağlanır. Böylelikle hem yanlış bilinenlerin önüne geçilmiş olunur hem de çiftlerin bu konuda iletişim kurabilmeleri sağlanmış olur.

Türkiye'de ve diğer ülkelerde erkekleri karşılaştıracak olsak, istatistiksel olarak bu oran nerelerde daha fazla?

Yapılan bir araştırmada, ülkemizde toplam yetişkin erkek nüfusunun yüzde 20'si erken boşalma problemi yaşıyor. Yani her 5 erkekten 1'i erken boşalma sorunu yaşıyor. ABD'de ise bu oran yaklaşık % 24.