Dimdik durmak
MODA HABER

Dimdik durmak

GÜNCELLEME TARİHİ: 14 Mayıs 2015

Nerede ve ne için dimdik durdun en son?

Ne kadar süre sustun boğazına takılı kalan haksızlık gitsin de doğru düzgün yutkun diye?

Ve kimlere ne kadar kendini anlattın da ne kadar anladılar?

Senin istediğin kadar değil mi?

Çok yıllar önce şehrimin en işlek yerinde, çok katlı bir binadan, karlı bir günde, çok geç bir vakitte çıktım. 9. kattan indim giriş kapısına, o anlık veda bilmiyordum.

Dimdiktim, lakin boğazımda bir yumru hiç geçmeyecek gibi çörek halinde.

Anlık bir duruşla dış kapıda, kocaman binaya baktım, burada bir şeylerim kaldı içimden koparak dedim ve dönüp gittim, bilerek, isteyerek…

Tam 9 ay sancı çektim içimde, kimselere demedim, mutlu idim, çalışıyordum çok şükür, çok güzel ve başarılı işler yapıyordum.

Kısmet ya çocuk doğurur misali 9. ayın sonunda çıktı çocuk içimden ışıkla. Bir serinlik doğdu, gözlerimden sevinç gözyaşları aktı, şükür ettim. Oh oldu demedim, haksızlık eden zamanı gelince aynını hatta fazlasını yaşar demedim, ayıptır, günahtır, şirktir. Tek olana, bunu bildiğim için sustum.

Çok sustum o zamanlar.

Sonra günlerden bir gün bir kuş haber getirdi,

Gök mavisi, hatta tam da turkuvaz rengi bir semaya "Kanat çırpmaya hazır mısın?" dedi.

Yazının başındaki koca binaya gittim, yenilenmiş hali ile pek güzel, çok ışıl ışıldı. Kucağımda ümit çiçekleri vardı, yine dimdikdim.

Bıraktığımı geri almaya gelmiştim.

Ne kadar susmuştum, ne kadar beklemiştim ben biliyordum, bir de beni bilenler. Gerisinin de önemi yok zaten.

Bir dost "İçinde yanan ateş sönünce, için soğuyunca takdiri ilahi tecelli edermiş" demişti, bayılmıştım bu söze yüreğime kazıyıp en güzel köşeye koymuştum. Zira, aksi olursa kişi benim yüzümden oldu dermiş içi alev alevken, ama soğuyunca. Tek olana şükür edip, ilahi adalet önünde eğilirmiş.

Ben de öyle yaptım. Her şey için şükürler olsun…

Sevgiyle ve dostlukla kalın.

İnstagram- Twitter- Facebook / Sevinç Çakmaz