MODA HABER
İstanbul’dan dünyaya bir stil ikonu: Aysun Karaalioğlu
Henüz diğerleri kadar çok tanınmasa da, o aslında dünyanın tanıdığı bir blogger olmaya aday. Çekimleriyle, verdiğin fotoğraflarla, stiliyle ve kombinasyonlarıyla dünya çapında değerlendirilecek cinsten bir stil ikonu. Çok profesyonel. Fazlasıyla mütevazı
GÜNCELLEME TARİHİ: 2 Nisan 2014
Eğitimin nedir?
Bilgi Üniversitesi İşletme İktisat bölümünden mezun olduktan sonra, La Salle Academy'de moda tasarımı eğitimi aldım.
Moda tutkun nereden geliyor?
Terazi burcuyum, ondan mıdır bilmem amagüzel olan her şeye zaafım var. Güzel giyinmek, güzel bir şeyler yaratmak… Kendimi bildim bileli, bu böyleydi. Moda bu güzelliklerle iç içe olmamı sağlıyor.
Nerelerde, ne işler yaptın?
Mezun olduktan sonra, oğlum Kayra doğana kadar Türkiye'nin önde gelen bir hazır giyim firmasında moda tasarımcılığı yaptım. Kayra'dan sonra freelance olarak, bazı firmalara tasarımlar yapmaya devam ettim ve bir dönem La Salle Academy'de moda eğitmenliği yaptım. Ve tabii blogum; www.aysstyle.com
Blog yaratmandaki çıkış noktası neydi?
Öncelikle modayla iç içe kalmayı sağlamak, sonrasında ise takip ettiğim yabancı blogger'ların kalitesinde bir blog'u Türkiye'de hayata geçirmek.
Dünden bugüne bloggerlara bakış açısında ne gibi değişiklikler var?
Blogger'ların sosyal medya üzerindeki etkisi artık kabul edildi. Reklamdan ziyade samimi paylaşımlar yapmaları, izleyici tarafından daha samimi buluyor ve böylelikle tavsiye ettikleri markalar, ürünler daha çok ilgi görüyor. Bunun farkına varan markalar onlarla çalışmak için adımlar atıyor. Burada önemli olan blogger'ın normalde kullanmayacağı, giymeyeceği bir ürünü, sadece ticari sebeplerle tanıtmaması. Ben ve tanıdığım pek çok blogger bu konuda çok seçici davranıyor.
Blogger'lar arasında rekabet oluyor mu?
Arzulanan bir markayla çalışmak, farklı bir çekim yapmak, styling vs gibi konularda tatlı bir rekabet mutlaka var. Ama kulağıma gelen ya da görüdğüm can sıkıcı bir durum yok kesinlikle.
Peki, sen bu işten para kazanıyor musun?
Evet.
Çekimlerin, verdiğin fotoğraflar, stilin ve kombinasyonların dünya çapında değerlendirilecek cinsten. Bu başarını neye bağlıyorsun?
Çekimler için gerçekten büyük emek harcıyorum. Doğru kombin ve mekanı bir araya getirmek için çok uğraşıyorum. Bunca uğraşa rağmen, istediğimiz istediğimiz görüntülere ulaşamadıysak, p çekimi kesinlikle yayınlamıyorum. Çekimden sonra, fotoğrafların seçilmesi, boyutlandırılması, kapak yapılması, ışık vs ayarlarıyla birlikte, bir postu hazırlamak yaklaşık iki, üç saatimi alıyor.
Stilime ve duruşuma gelince, bu içten gelen bir şey sanırım. Ne giydiğinden ziyade, nasıl taşıdığın önemlidir bence. Ve takipçilerime tavsiye ettiğim en önemli şey budur. Yaptığınız kombinden emin değilseniz ve bunu duruşunuzla belli ederseniz, gerçekten bu herkes için olmamıştır. Ama kendinden emin bir duruşla "Vay be, bu iki parçayı bir araya getirmek niye benim aklıma gelmedi" dedirtebilirsiniz.
Bir ekibin var mı?
Hayır, yok. Her şeyi kendim yapıyorum diyebilirim. Sadece fotoğraflarımın çoğunu çeken, bu konuda en az benim kadar çaba gösteren arkadaşım, Esra Çimen'den bahsetmezsem olmaz.
Stilini en çok beğendiğim blogger'lardan birisin. Ancak seni diğer blog yazarlarıyla bir arada göremiyorum, daha doğrusu ismin çok fazla anılmıyor. Bunun nedeni ne?
Çok teşekkürler. Bu isimler benim de çok severek takip ettiğim blogger'lar. Bunun sebebini kesin olarak bilmesem de, bir fikir yürütebilirim belki. Bu isimlerin hepsi, bloglarını benden önce açmış kişiler. O dönemde başlayanlar pr ajansları ve basınca önce keşfedilenler ve tahminimce yenileri keşfetmeye de çok vakit ayırmadılar. Ama son bir yıldır bunu değiştiğini fark ediyorum. Bana gelen teklifler, anlaşmalar bunu gösteriyor. Bunun da en büyük sebebinin Instagram olduğunu düşünüyorum. Markaları, ajansları, blogger'ları aynı çatı altında toplamış oldu.
Model aldığın biri var mı? Ve çok beğendiklerin?
Blogumu ilk açtığımda, stiliyle beni en çok etkileyen Atlantic Pasific blogundan Blaire'di. Bugün ise takipetmeyi en sevdiğim bloglar; Wendy's lookbook, Viva luxery ve stilinden ziyade fotoğraflarıyla beni büyüleyen, Gary Pepper Girl. Blogger'lar dışında ise; Lena Perminova, Miroslava Duma ve Olivia Palermo ilk sıradalar.
İleriye dönük kariyer planın var mı?
Bu yıl Kayra anaokuluna başlayacak. Ondan sonra kariyerime geri dönmek ve tasarım yapmaya devam etmek istiyorum. Kendi markamı yaratmak, her zaman arzuladığım bir şeydi ve şartlar artık hazır bence. Profesyonel blogger'lığa ise devam. Elbette beni moda anlamında bu kadar doyurabilecek başka bir şey düşünemiyorum.
Türkiye'deki sokak stilini nasıl buluyorsun? Sence eksikler var mı, neler?
Giderek daha iyiye gidiyor diyebilirim. Klasikleşmiş stil anlayışımız giderek revize oluyor. Moda olanı, trend olanı, bire bir kopyalamaktansa, onakendi yorumumuzu katıp, kişiselleştirmeliyiz. Ancak bunu yaptığımızda stilimiz olabilir ve bizi yansıtabilir.
Bilgi Üniversitesi İşletme İktisat bölümünden mezun olduktan sonra, La Salle Academy'de moda tasarımı eğitimi aldım.
Moda tutkun nereden geliyor?
Terazi burcuyum, ondan mıdır bilmem amagüzel olan her şeye zaafım var. Güzel giyinmek, güzel bir şeyler yaratmak… Kendimi bildim bileli, bu böyleydi. Moda bu güzelliklerle iç içe olmamı sağlıyor.
Nerelerde, ne işler yaptın?
Mezun olduktan sonra, oğlum Kayra doğana kadar Türkiye'nin önde gelen bir hazır giyim firmasında moda tasarımcılığı yaptım. Kayra'dan sonra freelance olarak, bazı firmalara tasarımlar yapmaya devam ettim ve bir dönem La Salle Academy'de moda eğitmenliği yaptım. Ve tabii blogum; www.aysstyle.com
Blog yaratmandaki çıkış noktası neydi?
Öncelikle modayla iç içe kalmayı sağlamak, sonrasında ise takip ettiğim yabancı blogger'ların kalitesinde bir blog'u Türkiye'de hayata geçirmek.
Dünden bugüne bloggerlara bakış açısında ne gibi değişiklikler var?
Blogger'ların sosyal medya üzerindeki etkisi artık kabul edildi. Reklamdan ziyade samimi paylaşımlar yapmaları, izleyici tarafından daha samimi buluyor ve böylelikle tavsiye ettikleri markalar, ürünler daha çok ilgi görüyor. Bunun farkına varan markalar onlarla çalışmak için adımlar atıyor. Burada önemli olan blogger'ın normalde kullanmayacağı, giymeyeceği bir ürünü, sadece ticari sebeplerle tanıtmaması. Ben ve tanıdığım pek çok blogger bu konuda çok seçici davranıyor.
Blogger'lar arasında rekabet oluyor mu?
Arzulanan bir markayla çalışmak, farklı bir çekim yapmak, styling vs gibi konularda tatlı bir rekabet mutlaka var. Ama kulağıma gelen ya da görüdğüm can sıkıcı bir durum yok kesinlikle.
Peki, sen bu işten para kazanıyor musun?
Evet.
Çekimlerin, verdiğin fotoğraflar, stilin ve kombinasyonların dünya çapında değerlendirilecek cinsten. Bu başarını neye bağlıyorsun?
Çekimler için gerçekten büyük emek harcıyorum. Doğru kombin ve mekanı bir araya getirmek için çok uğraşıyorum. Bunca uğraşa rağmen, istediğimiz istediğimiz görüntülere ulaşamadıysak, p çekimi kesinlikle yayınlamıyorum. Çekimden sonra, fotoğrafların seçilmesi, boyutlandırılması, kapak yapılması, ışık vs ayarlarıyla birlikte, bir postu hazırlamak yaklaşık iki, üç saatimi alıyor.
Stilime ve duruşuma gelince, bu içten gelen bir şey sanırım. Ne giydiğinden ziyade, nasıl taşıdığın önemlidir bence. Ve takipçilerime tavsiye ettiğim en önemli şey budur. Yaptığınız kombinden emin değilseniz ve bunu duruşunuzla belli ederseniz, gerçekten bu herkes için olmamıştır. Ama kendinden emin bir duruşla "Vay be, bu iki parçayı bir araya getirmek niye benim aklıma gelmedi" dedirtebilirsiniz.
Bir ekibin var mı?
Hayır, yok. Her şeyi kendim yapıyorum diyebilirim. Sadece fotoğraflarımın çoğunu çeken, bu konuda en az benim kadar çaba gösteren arkadaşım, Esra Çimen'den bahsetmezsem olmaz.
Stilini en çok beğendiğim blogger'lardan birisin. Ancak seni diğer blog yazarlarıyla bir arada göremiyorum, daha doğrusu ismin çok fazla anılmıyor. Bunun nedeni ne?
Çok teşekkürler. Bu isimler benim de çok severek takip ettiğim blogger'lar. Bunun sebebini kesin olarak bilmesem de, bir fikir yürütebilirim belki. Bu isimlerin hepsi, bloglarını benden önce açmış kişiler. O dönemde başlayanlar pr ajansları ve basınca önce keşfedilenler ve tahminimce yenileri keşfetmeye de çok vakit ayırmadılar. Ama son bir yıldır bunu değiştiğini fark ediyorum. Bana gelen teklifler, anlaşmalar bunu gösteriyor. Bunun da en büyük sebebinin Instagram olduğunu düşünüyorum. Markaları, ajansları, blogger'ları aynı çatı altında toplamış oldu.
Model aldığın biri var mı? Ve çok beğendiklerin?
Blogumu ilk açtığımda, stiliyle beni en çok etkileyen Atlantic Pasific blogundan Blaire'di. Bugün ise takipetmeyi en sevdiğim bloglar; Wendy's lookbook, Viva luxery ve stilinden ziyade fotoğraflarıyla beni büyüleyen, Gary Pepper Girl. Blogger'lar dışında ise; Lena Perminova, Miroslava Duma ve Olivia Palermo ilk sıradalar.
İleriye dönük kariyer planın var mı?
Bu yıl Kayra anaokuluna başlayacak. Ondan sonra kariyerime geri dönmek ve tasarım yapmaya devam etmek istiyorum. Kendi markamı yaratmak, her zaman arzuladığım bir şeydi ve şartlar artık hazır bence. Profesyonel blogger'lığa ise devam. Elbette beni moda anlamında bu kadar doyurabilecek başka bir şey düşünemiyorum.
Türkiye'deki sokak stilini nasıl buluyorsun? Sence eksikler var mı, neler?
Giderek daha iyiye gidiyor diyebilirim. Klasikleşmiş stil anlayışımız giderek revize oluyor. Moda olanı, trend olanı, bire bir kopyalamaktansa, onakendi yorumumuzu katıp, kişiselleştirmeliyiz. Ancak bunu yaptığımızda stilimiz olabilir ve bizi yansıtabilir.
