Yaşlanan yüz ve cerrahi tedavisi
MODA HABER

Yaşlanan yüz ve cerrahi tedavisi

GÜNCELLEME TARİHİ: 20 Ocak 2010

Yaşlanmak hayatın içinde olan ve kaçınılması mümkün olmayan bir süreçtir. Bugünün bilinen tıp bilgileri ile yaşlanmayı durdurmak mümkün değildir. Ancak yaşlanmanın yarattığı etkileri yok ederek ya da bu azaltarak daha genç gözükmek mümkündür.

Kişilerin takvim yaşı kadar hayatları boyunca karşılaştıkları çevresel faktörler de dış görünümlerini etkiler. Güneşe maruz kalma miktarı, kullanılan kozmetik ürünler, beslenme şekli, alkol ve sigara kullanımı hatta hayatta karşılaşılan duygusal stresin bile bireylerin dış görünümlerine etkisi vardır.

Tüm bu etkilerin ortak sonucu olarak yüzün hem yumuşak dokuları (cilt, yağ tabakası vs) hem de iskelet yapısında değişiklikler olur. Deri kırışır, parlaklığı azalır ve esnekliği değişir. Deri altındaki dokularda farklı bölgelerde değişen derecelerde sarkma meydana gelir. Yüzde farklı bölgelerde hacim kayıpları ortaya çıkar.

Bir süreç içerisinde gerçekleşen yaşlanmanın etkilerini ortadan kaldırmak ya da azaltmak için de tek bir yöntem yoktur. Yüz gençleştirme işlemlerinde deri kalitesinde doğrudan oluşan değişiklikler ile yüzde deri altında yerleşen yapılarda meydana gelen yer değiştirme ve hacim farklılıkları ayrı değerlendirilir ve düzeltmeye yönelik işlemler tamamen birbirinden farklıdır.

Hastanın beklentisi, mevcut durumu ve doktorun yapabilecekleri bir arada değerlendirilip hastanın tedavisi en uygun yöntem seçilmelidir. Kimi zaman hastanın arzu ettiği değişiklik talep ettiği yöntemle değil, daha farklı bir teknikle daha etkili çözümlenebilmektedir. Bazı hastalarda birden çok yöntemin kombine edilerek uygulanması daha iyi sonuç vermektedir.

En genel hatlarıyla yüzde ilk belirginleşen, mimik kaslarının kullanılması ile ortaya çıkan yüz çizgileri botoks uygulamaları ile tedavi edilir. Zaman içerisinde yüzde sarkmaların ve hacim kayıplarının olması neticesinde bu çizgiler daha belirgin hale gelir ve tedavileri için dolgu maddelerinin enjeksiyonu gerekli olur. Daha ileri yaşlarda kırışıklarının giderilmesi ve yaşlanan derinin yeniden canlandırılıp sıkılığının arttırılması için cildin üst tabakalarının soyulması anlamına gelen peeling uygulamaları yapılabilir.
Daha ileri yaşlanma bulguları geliştiğinde ise düzelme sağlamak için artık cerrahi işlemler kaçınılmazdır. Sarkan cildin gerginleştirilmesi ve fazlalık cildin alınması gereklidir. Yüz germe ameliyatları yüz derisinin basitçe kaldırılıp gerilme işlemi değildir. Yüz germe ameliyatlarında temel hedef özellikle yüz derisi altındaki yapıların yukarıya asılması ve ona uygun olarak deride yapılan ılımlı değişikliklerdir.

Bu amaçla tanımlanmış çok sayıda teknik mevcuttur. Hiç bir teknik her kişiye uygun olarak değerlendirilmez ve kişilerin yapısal gereksinimleri, beklentileri ve genel sağlık durumu yöntemin belirlenmesinde ve seçilen yöntemde bazı modifikasyonların yapılmasında önemli rol oynar.
Hasta-doktor iletişiminin sağlıklı kurulabilmesi başarının anahtarıdır. Hastaların istekleri ile cerrahi olarak yapılması gerekenlerin en üst düzeyde örtüşmesi cerrahi başarıyı ve hasta memnuniyetini sağlayacaktır.