Bana kitap okumayı sevdirin!
MODA HABER

Bana kitap okumayı sevdirin!

GÜNCELLEME TARİHİ: 13 Temmuz 2011

Kitap okumayı sevdirmek zorundayız. Ben köşemde oturur okurum, okuyan insan olmak bana kalsın ruh halini silkinmek zorundayız. Yoksa tüm okumayı sevdirmediklerimiz bize Muzir Neşriyattan Koruma Kurulu olarak geri dönecekler. Okuyacak kitap kalmayana kadar da durmayacaklar ve bu bizim suçumuz olacak…

Neden Okumuyoruz?

Okul okumak ve kitap okumak için kullandığımız ortak fiil olabilir mi bizi OKUMAK'tan bu kadar soğutan? Acaba küçük yaşlardan bilinçaltımızda okul kitaplarıyla mı bağdaştırıyoruz kitapları? Acaba 'oku adam ol' derken büyüklerimiz yanlış OKU'yu mu kastediyorlar?

Acaba yalnış kitapları okusunlar diye mi zorladık küçükleri? Acaba okumadık mı onlara? Acaba biz kendimiz mi okumadık? Acaba kendi çocuğumuzdan başka çocukları umursamadık mı; acaba umursasaydık ahh bizim çocuk kitap kurdu bayılıyor okumaya diye övünme payı kalmaz mıydı bize?

Peki biz okuyanlar, gençlerin eline kitaplar tutuşturmadık mı? Onların beğenebilecekleri kitapları tavsiye etmedik mi? Canım kuzenim, Sibel Ablam; bana Genç Werther'in Acılarını ilk önerdiğinde ya 11 ya 12 yaşındaydım. Ertesi gün koşup kitapçıdan, alıp bir solukta okumuştum. Ve bayılmıştım!!! O gün bugündür en sevdiğim kitaplardandır. Ama buna benzer başka anım neredeyse yok desem…

Okullarda daha kaç nesli kurban edeceğiz?

Öğretmenlerimiz okuldaki (korkunç) okuma parçaları dışında kitaplar öneremediler mi? İlham veremediler mi, okumaya sevkedemediler mi çocukları? Yoksa kendileri de mi sevmediler, bilmediler önerecekleri kitapları? Acaba yayınevleri, kitabevleri öğretmenlere çocuk ve genç edebiyatının önde gelenlerini yıllık broşürler halinde gönderebilir miydi?

Acaba çocuk ve gençlere yazanlar ulaşamadılar mı kitlelerine; kendi köşelerinde yazmaktan? Kaynaşmadılar mı çocuklarla? Okullarda okuma günleri yapmadılar mı? Ön ayak olmadı mı yayıncıları?

Acaba kitap hakkında yazanlar, uyutan yazılar mı yazdılar? Sadece kendi arkadaşları mı okusun istediler? Herkese seslenmek istemediler mi? Burunlarından kıl aldırmadı mı acaba Türkiye'nin okuyan, yazan, eleştiren kesimi?

Peki ya yayınevleri ya kitapçılar?

Kaçı okumayı sevdiren, gelecekteki okuyucu kitlelerini yaratmak için kampanyalar yaptılar? İş Bankası'nın bu harika kampanyasının niceleri gelir mi? Bu güzel iş umarım sadece bu videoyla kalmadı. Sadece bana ve benim yaşıtlarıma yani yanlış kitleye ulaşmadı. Öğretmenlere ulaştı, onlar da öğrencilerine söylediler. Annelere ulaştı, onlar da çocuklarını aldılar koştular kitaplarını almaya.

Neden kitapçılarda yeni eğitim-öğretim yılı için önerilen kitaplar köşelerimiz olmadı?

Böyle kampanyalar yapmak çok mu zordur?

  • Harika bir okumaya teşvik etme kampanyası

Kaç Türk Dizisinde kitap okuyan, okumayı seven karakter var?

Nasıl hiçbir senaryo yazarı sevmez okumayı, hiçbiri mi sevmez, okumaz? Yazmayı; karakter yaratmayı, hikaye anlatmayı seven bir insan nasıl okumayı sevmeyebilir ki? Türkiye okuyor mu ki benim karakterlerim okusun diyenleri duyar gibiyim. Ya da eski kitapları senaryolaştırıyoruz daha ne yapalım? Türkiye okusun istiyorsak biz kendi karakterlerimize okutacağız önce, özendireceğiz onları çünkü Türkiye televizyon başından kalkmıyor! Yoksa kalksın mı istemiyoruz, bu mudur tüm derdimiz? Bu liste uzar gider sonra muzirlar çetesi bir eylem yaptığında ya da seçim sonrasında hepimiz attırır tuttururuz cahilsiniz topunuz diye. Cahile oy hakkı mı olurmuş diye laf ederiz sosyal medya ortamlarında. Kimse demezki bu insanlar niye cahil kaldılar neden cehaletlerine mahkum ediliyorlar. Kimse ellerden kayıp giden yeni nesillerin elinden tutmak istemez.


Bir başkası daha...

Ben yazdım, ben bastım, ben rafa koydum; okuyucu gelsin beni bulsun diyecek lüksümüz yok. Keşke olsa ama yok!

Herkes her kitabı sevmek zorunda değil. Her kitap herkese hitap etmek zorunda da değil. Ama herkesin sevebileceği en az bir kitap, bir kitap türü var. Yeterki okunsun. Bırakın burun bükmeyi insanların okudukları kitaplara, bırakın hiç bitiremeyecekleri kitapları okumaları için zorlamayı. Bırakın sadece yüksek edebiyat eserlerini okusunlar demeyi. Çocukları, gençleri onlar için yazılmış kitapları okumaları için destekleyin; suratlarınızı büzmeyin Twilight okuduklarını duyduğunuzda. Sorun neden sevdiklerini, nasıl bulduklarını?

Acaba bu acabaların hepsi için hala şans var mı? Acaba bu soruların hepsini yanıtlamak çok kolay olabilir mi? Acaba bunun hali hazırda örnekleri bile var mı?

Acaba tanınan simaları; en sevdikleri kitapları ellerinde tutarken ve bir yandan da çok alakasız işler yaparken resmedemez miyiz? Örneğin Beren Saat elinde bulaşık eldivenleri, bir eliyle bulaşık yıkarken diğer bir eliyle kitap okusa. Mehmet Turgut çekse resimlerini. O görsel yayılmaz mı? Hatta videosu olsa? Bu gibi binlerce örnek yazabilirim. Eminim siz de yazarsınız.

Ben her tür gördüğüm, bildiğim ya da fikrimi açmaya hazırım; buyrun email adresim: gizem@gizegen.com

Neden bizim bir J.K.Rowling'imiz olamasın ya da J.K'in tetiklediği ateş çocuklarımızı yakmasın. Neden yayınevlerimiz, kitapçılarımız canla başla sarılmasınlar 'geleceğin okuyucularını yaratma' kampanyalarına!

Neden ünlü yazarlarımız çocuk, genç kitapları yazmasınlar ki sanırım böyle bir oluşumda olmuş yakın zamanda. Ama ulaşmış mı gençlere-çocuklara? Belki ben uzaktan bilmeden atıp tutuyorum, ama biraz da olsa haklılık payım var diye düşünüyorum.

Yeni nesiller için hala geç değil. Şimdi ekilecek bir tohumun yeşermesi zaman alacak belki, hemen kitap satışları patlamayacak ama ekersek biçme umudumuz olacak ama ekmezsek o zaman hiçbir şey kalmayacak elimizde…

Gençler ve çocuklar okumaya açlar! Gençler ve çocuklar kendilerine özel kitap reyonlarını, kitapların eğlenceli olarak tanıtılmasını, onlarla iletişilmesini hak ediyorlar!! Kitapları öcü yapmayalım!!!

Artık saçma sapan olayların sürekli gündemimizin meşgul edilmesine izin vermeyip, geleceğin sahipleriyle ilgilenmemizin zamanı. Gelin şikayet eden değil, çözümler üreten bir topluluk olalım.

Yazan Kişi notu: Lütfen alınmaca gücenmece olmasın. Genellemelerimi kişiselleştirmeyelim. Önemli olan birlikte yeni nesillere okumayı sevdirmek. Ben bunu yaptım, sen bunu yaptın değil. Bunun için çabalamış çabalayan herkese teşekkürler. Ama genç sayılabilecek bir nesil olarak bana ve çevreme ulaşmamış çabalara ithafen konuşuyorum. Bireysel çabalarımız umarım daha çok artar, ve toplumsal çabalara dönüşürler.

P.S: Bugün özel bir yazı konusu olduğu için Gizegensel Hadiseleri bir başka bahara bırakıyorum. Ama dilerseniz; www.gizegen.com güncel hadiselere ulaşabilirsin. Yazlık önerilerle bir sonraki yazıda buluşmak üzere…