Dekorasyonda moda
MODA HABER

Dekorasyonda moda

GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Eylül 2010

Hayatımızın birçok alanını şekillendirmeye çalışan "moda" yaşadığımız mekanları da dönemlik beğenilerle etkisi altına alıyor. Birkaç sene önce çok beğenerek aldığımız mobilyalarımız belki de yeni trendin gölgesinde gözümüzü ısırmaya başladı bile.

Mimari akımlar dönemsel gelişimleriyle biçimlense ve benimsense de genellikle yerlerini bir diğer akıma bırakmaları oldukça uzun zaman alır. Ancak aynı akımın içinde mobilyaların diğer beğeniye yerini bırakması neredeyse senelik olmakta. Tıpkı bu yılın giyim modası gibi, bu yılın mobilya modasından bahsetmekteyiz bu tüketim dünyasında.

Son zamanlarda modern çizgideki mobilyalar birçok mekanda tercih edilen tarz olsa da ve klasikler ağırlıklarını biraz kaybetmesine rağmen hala vazgeçilmeyenler arasında. Ancak ağır heybetli koyu havasını biraz daha hafifleyerek devam ettirmekte. Son yıllarda klasik mobilyadaki koyu ceviz maun kaplamalar yerini daha açık renklere hatta beyaza bırakmakta. Bu sene de klasikte beyaz mobilya şıklığı devam edecek gibi görünüyor. Hatta beyaz yerini daha çok "vanilya" veya "pudra" olarak adlandırılan hafif beyaz-krem-pembe karışımı bir tona bırakmakta. Özellikle bu renk eskitme olarak kullanıldığında gerçekten şık ürünler çıkıyor karşımıza.

Klasik tarzdan hiç hoşlanmayanlar için de ağırlıklı renk yine beyaz gibi görünmekte. Modern tarzın vazgeçilmez rengi olan beyaz çok daha cesurca kullanılıyor. Hatta dekore edilen mekanlarda tüm elemanların beyaz tercih edilip sadece birkaç aksesuarda çok canlı renkler kullanımı tereddütsüz kullanılıyor artık. Bu belki de giderek hızlanan ve karmaşıklaşan dünyamızda dingin huzurlu yuva arayışımızın mekanlara yansımaları olarak algılanabilir. Beyazın her zaman verdiği saf ve huzur mesajlarına daha çok ihtiyaç duymamızdan kaynaklanıyor olabilir bu sadelik arayışı.

Elbette bu arayışlar herkes için geçerli değil. Son yıllarda oldukça benimsenen ve kullanılan yeni bir dekorasyon anlayışı da yaygın olarak karşımıza çıkmakta. Bu da belki dekorasyon anlayışının hızlı tüketim dünyasının benimsenmesine yansımasıdır, "o da olsun o da olsun hepsi olsun" arzusu...

Çok sade çizgilerle minimal döşenmiş bir mekanın yer döşemesinde eski çini kaplamalarını oldukça sık görebiliyoruz. Ya da bir köşede tek bir altın varaklı ve el işçiliği oldukça dikkat çeken bir koltuk gördüğümüzde yadırgamıyoruz. Mekanın dinginlik veren sakinliğinin arasında bir anda tüm dikkatini üzerine toplayan antikacıdan ya da sokaktaki eskiciden alınarak bakımı yaptırılan bir mobilya oldukça ilgi çekici ve keyifli olabilir. Sanırım bu tip sürprizleri önümüzdeki yıllarda daha çok göreceğiz etrafımızda.

Son dönemde bu gibi modern mobilyaların aralarına serpiştirilmiş sürprizlerin dışında yine giyim modasında olduğu gibi mekanın tamamını saracak vintage tarz da evlerimizde çok kullanılmaya başlanan bir anlayış oldu. Eski antika olmaları önemli değil, yeter ki eski klasik tarzların koyu renk ağırlığından kurtulsun ve biraz da çiçek açsın hali önemli. Vintage da mobilyalar genellikle açık renklerde ve kumaşlarda çiçek desenleri oldukça yoğunluklu olarak kullanılıyor. Herkesin kabullenebileceği bir tarz değil, fazla kullanıldığında gözü yoruyor çünkü, ama yalın mobilyaların arasında serpiştirme olarak kullanılması daha çok tercih edilen bir anlayış ve sanırım kullanımı daha da yaygınlaşacak.

Beğenilerimiz her ne olursa olsun önemli olan kullanım ömrü sırf modası geçti diye kenara atılacak mobilyaları minimumda tutmaya çalışmak olmalı. Bunun için de evimizi dekore ederken esas istediğimizin ne olduğundan emin olmak olmalı.

Eylül ayı yaz döneminin de bitmesiyle yeni yılın sezonun başlangıcıdır benim için. Yenilenmelerin yaz rehavetinden kurtulup silkelenmenin de zamanıdır. Bu yenilenmeyi evimize de aktarmak için iyi bir dönemdir sonbaharın ilk günleri. Evinizde ufak tefek değişiklikler yapacaksanız bence tam zamanı. Her zaman öncelik hep pratik çözümler en ucuz ve en akılcı çözümlerdir.

Dekorasyonunuzun çoğunluğunu değiştirmek zor ise sizin için, ufak ama farklı dokunuşlarla yenilenme yapabilirsiniz belki. Yukarıda da bahsettiğim yeni akımın havasını siz de evinize taşıyabilirsiniz, mesela berjer koltuğunuzun bir tanesinin kumaşını modern çizginizden uzak tamamen aykırı çiçekli dallı bir kumaşla değiştirebilirsiniz. Bu hem sıcak bir hava verecek hem de ufacık bir değişiklikle tüm salonunuzun ambiyansını değiştirecektir. Ama bunu yaparken çok da cüretkar olup riske atmaya gerek yok. Yeni kumaştaki çiçekler küçük ve fon rengi açık olursa diğer eşyalarla daha uyumlu ve risksiz olacaktır.

Ya da mahallenizdeki eskicileri bir ziyarette bulunun ufak dokunuşlarla yepyeni hale getirebileceğiniz büyük eski bir ayna bulabilirsiniz belki holüne asmak için.

Sevgiyle Kalın