Gel gel Blondie'm gel: Debbie Harry'yle platin stili
MODA

Gel gel Blondie'm gel: Debbie Harry'yle platin stili

Hazır Blondie konserinin vakti gelmişken müzik dünyasının isyankar kadını Debbie Harry'nin platin sarışınlığını kovalamanın da tam zamanıdır! Bakmayın şimdi 69 yaşında olduğuna. İstanbul Blackbox sahnesinde konseri izleyecek olan yeni ve eski kuşak, hazır

GÜNCELLEME TARİHİ: 5 Eylül 2014

Nilüfer TÜRKOĞLU
nilufer.turkoglu@caferuj.com.tr




'Maria', 'Heart of Glass', 'Call Me', 'One Way or Another' gibi parçalarıyla 80'lere damgasını vuran Amerikalı rock grubu Blondie, cumartesi günü ilk defa ülkemize buyuruyor. Şanslıyız ki kendisini İstanbul'un tazecik mekanlarından BlackBox'ta izleyecek olan punk rock, new wave, disco severler arasında olacağız! Şüphesiz Blondie'yi karşımızda çalıp söylerken görmenin en büyük heyecanı solist Debbie Harry'ye 200 - 300 metre kadarcık uzaklıkta olacak olmamız!

Yaşlanmak bilmeyen kadınlar listesine neredeyse 70'ine merdiven dayamış yaşıyla üst sıralardan giren müzik dünyasının platin sarışını, siz diyin Deborah biz diyelim Debbie Harry, 70'li ve 80'li yıllarda sadece müziğiyle değil, kendine özgü punk stiliyle de damga vurmuş ve kadınlara hem saç hem makyaj hem de giyim tarzıyla ilham kaynağı olmuştu. Ancak pek çok ünlü yıldızın aksine, Debbie Harry'nin vahşi tarzı, kadın dünyasında bir başkaldırı niteliğindeydi. O, çıkık elmacık kemikleri, kısa kullanmayı tercih ettiği platin sarısı saçları ki o dönem de Türkiye'de bu saç rengi civciv sarısı olarak adlandırılmıştı, (saçını bu renge boyatanın kötü intiba oluşturması kaçınılmazdı) kadınlara cesur bir tarzı müjdelemiş ve bir anda Amerika'yı isyankar bir stil sarıp sarmalamıştı.

Debbie Harry, New York'ta Playboy Tavşanı olarak çıkışını yapsa da asıl patlayışı, Blondie'nin solistliğiyle oldu. Korkusuz tarzına hayat veren tasarımcı Stephen Sprouse, bu çılgın kadına konserlerinde deri motorcu ceketleri ve kimsenin kolay kolay giymeye cesaret edemeyeceği desenlerden taytlar giydirdi. Debbie Harry'nin makyajı da tıpkı giydikleri gibi uçuktu. O, metalik rengini ön plana çıkaran göz makyajıyla, yine döneminin asla göz ardı edilemeyecek kadınlarından olmayı başardı. Öyle ki, 2000'lerde de bu makyaj renkleri her geçen gün yepyeni formlarla modern kadının çantasında yerini aldı.

'Stil ikonu' ifadesinin, herkese yapıştırıldığı, yakıştırıldığı günümüzde, aslında bu sıfatın tam da karşılığı Debbie Harry, tüm bunların aksine kendisini hiç de modaya ait biri olarak görmüyor. Öyle ki tam da bunu belirten açıklamaları bile var: "Bana stil ikonu diyorlar. Oysa ben sadece giyinmeyi seviyorum, o kadar. Herhangi bir şeyi moda olsun da giymişliğim, üzerine düşünmüşlüğüm yok. Sahnede tamamen moda dışı bir insanım Ama yine de beni bir stil ikonu olarak görmeyi tercih ediyorlar. İlginç!"



Modayla ilgili görüşleri aslında bunlarla sınırlı değil. Modanın geridönüşüm olduğunu söyleyen Harry, "Kumaş türleri değişiyor, dikişlerde farklılıklar oluyor, onun dışında moda aslında sürekli aynı. Sadece kendi içinde değişimler gösteriyor. Tıpkı müzik gibi. Müzik de içinde durmak bilmeyen döngüyle kendini yeniliyor. Enerjisini kendinden alıp onunla besleniyor. Aslında farklı gibi görünüyor ama özünde her şey aynı."

Kendini stil ikonu olarak görmeyen Debbie Harry'nin stil ikonu olarak parmakla gösterdiği isimlerse Anna Wintour, Donatella Versace ve Franca Sozzani. "Bu kadınlar, hayatlarını tamamiyle modaya adamışlar. Her şeyi moda içinde düşünüyorlar. Bu, başka bir kafa, başka bir ruh" diyor.

DEBBIE HARRY DENİNCE AKLA GELENLER:

*Deri ceketli punk prensesi, 1978'de sahneye çıktığında siyah elbisesinin altına jartiyer giyerek, iç çamaşırların kostüm olarak da giyilebileceğini gösterdi.

*Motosikletiçi kız imajına sadece motorcu ceketiyle değil, dizlikleriyle de selam gönderdi.

*Bugün Lady Gaga, giydiği sahne kostümlerinde Debbie Harry'den bolca ilham aldı. Hatta siber gözlükler, Blondie'nin uslanmaz sarışının eseri.

*Sarı mikro elbisenin iç gıcıklayıcı olabileceğini ondan öğrendik.

*Eletrik mavisi taytı, üzerine giydiği X-Men tişörtüyle hem sıradan hem değil.

*Mavi peruğuyla dolaşmayı seviyordu. Yani her zaman platin saçlı olmadı.

*Leopar deseni sevdiysek Debbie'den sevdik. Kedi kadın mı? Ta kendisi!