Meslekleri sadece ünlü olmak!

Onlarla yatıp kalkıyoruz. Hangi markayı takip ettiklerine, beslenme programlarına ve özel hayatlarına en ince ayrıntısına kadar hakimiz. Bilmediğimiz tek şey; tam olarak ne işle uğraştıkları, şöhret basamaklarının en tepesinde nasıl durabildikleri! Meslek hanelerinde sadece ünlü yazan bu insanları mercek altına aldık.

"Hollywood'da ünlü olmak"

Şöhretli, zengin ama yeteneksiz ünlüler...
►Çalkantılı özel hayatı ve alkol bağımlığı yüzünden magazin gündeminden düşmeyen, son olarak bir moda dergisine verdiği seksi pozlarla konuşulan Lindsay Lohan film başına ortalama 7,5 milyon Dolar kazanıyor.

►Başarılarından çok başarısızlıklarıyla konuşulan, albümleri satmayan ve sürekli olarak rüküş kıyafetleriyle anılan şarkıcı Jessica Simpson da ünlü sıfatını elinde tutan simalardan.

►Kısa bir süre önce anne olan Playboy'un yüzü Kendra Wilkinson, şöhretini sadece çarpıcı fiziğine ve dergilere verdiği seksi pozlara borçlu. Playboy kızlarının hayatına odaklanan televizyon dizisi bildiğimiz en somut ve "boş" projesi.

►The Hills adlı diziyle tanınan ama dizideki rolünden çok oyuncularla yaşadığı aşklar, göğüslerine yaptırdığı estetik operasyonlar, müzik albümünün başarısızlığı ve Playboy dergisine verdiği çıplak pozlarla gündeme gelen 23 yaşındaki Heidi Montag, 2007 yılında ABD'de yapılan bir ankette "En Aptal Ünlüler" listesinin ilk sıralarında yer almıştı.

Magazin Turu için TIKLAYIN!
Para kazanmak ve "ünlü" sıfatını hak etmek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Meslek hayatlarında yetenekleri ve aldıkları eğitim doğrultusunda parlayanlardan farklı olarak, tepeden inme ünlü olan insanlardan bahsediyoruz. Dizi ya da sinema projelerinde üstlendikleri küçük roller, tek şarkılık albümler ya da son yıllarda sayıları gittikçe artan çeşitli yarışma programlarıyla tanınan bu kişiler, iş yaşamlarında sürekli bir başarıya imza atmasalar da bir şekilde kendilerinden söz ettirebiliyorlar. Biri Bizi Gözetliyor, Popstar ve envai çeşit yetenek yarışmalarında "keşfedilen" ünlülerin görsel ve yazılı basını ne kadar çok meşgul ettiklerini hepimiz biliyoruz. Uzman psikolog ve aile terapisti Dr. Füsun Budak "Son yıllarda işi, kariyeri, eğitimi ve kültür düzeyi ile kendini gösteremeyen kişiler, kısa yoldan şöhret olmanın çarelerini aramaya başladı. Görsel medyanın da etkisiyle o yarışma senin bu yarışma benim gezer oldular" cümleleri bu ünlülerin bir kısmının hikayelerini açığa çıkarıyor. Bazen aileden gelen şöhret de yardım ediyor ünlü olmaya… Üzerine eklenen moda ikonu sıfatı, sansasyonel hayatlar ve fırtınalı ilişkiler bu insanları moda ve magazin dergilerinin kapaklarına taşımaya yetiyor. Kısaca elle tutulur bir meslekleri olmasa da; televizyon programlarında boy gösteriyor, ünlü firmaların reklam kampanyalarında yer alıyor, dergi ve gazetelerde yaşamlarıyla ilgili röportajlar veriyor, katıldıkları davetlerde çekilen fotoğrafları ve giyim tarzlarıyla magazin gündemini işgal ediyorlar. Bu ay şöhret basamaklarını hızla tırmanıp paraya para demeyen, skandalları ve aşk hayatlarıyla tepeden inme medyatik olan ünlüleri inceliyoruz.

"Tüketim çağı ünlü olmayı kolaylaştırıyor! "
İçinde bulunduğumuz tüketim çağında hızlı yaşıyor, her şeyden kolayca sıkılıyor, hep farklı ve yeniyi arıyoruz. Kapitalist düzenin öngördüğü daha fazla para kazanmak ve daha çok tüketmek mantığı aslında hızla şöhret olan insanların yolunu da açıyor. Kısa sürede kazandıkları maddi güçle dikkat çeken bu insanlar, popüler kültürün kuluçka makinesi gibi hızla üretip sonra da yok ettiği ünlü tiplemesine birebir uyuyor. International Hospital'den psikolog Ferahim Yeşilyurt, toplumsal ve kültürel özelliklerin tepeden inme ünlülerin artmasına nasıl katkıda bulunduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Köşe dönmecilik ve emek vermeden bir şeylere sahip olma anlayışı gelişmeye başladı. Bir başarı göstererek değil, sokak ortasında soyunarak bile şöhret olanlara şahit olduk. Dikkat ederseniz artık bedel ödemeden bir şeylere ulaşmaya çalışan bir toplum olduk. Egzersiz yapmak yerine hap içerek kilo vermeye çalışıyoruz. Kitaplarımızın adında bile 'Kolayca', '5 Dakikada' gi-bi kelimeler çok sık kullanılıyor. Aslında artık çok kitap da okumuyor, onun yerine televizyon izlemeyi tercih ediyoruz."

Magazin Turu için TIKLAYIN!

"Bu tür insanlar gençleri olumsuz etkiliyor"
Saba Deniz
Yaşam Koçu ve Gazeteport Yazarı
"Görsel medya insanların bilinçaltına çok hızlı işleyebilen bir araç. Oradaki karakterleri rol modellerimiz olarak kabul ediyor, kendimizi dizilerdeki aşk hikayelerini ararken buluyoruz. Medyada gördüklerimiz kısa süre sonra bizim gerçeklerimiz halini alıyor. Üzerinde düşünmeden kabul ettiklerimiz, başkalarına ait yargılar bu şekilde hayatımızı yöneten deneyimlere dönüşüyor. Yine bazı insanlar magazin dergilerinde yer almayı, x kişi kadar zayıf ve seksi olmayı başarılı bir yaşam için yeterli sayıyorlar. Kendi kimliklerini, bireysel özelliklerini keşfetmek için gereken ustalaşma sürecini yaşamadan, başka hayatlardan kopya çekiyorlar. 'Copy paste' hayatları yaşayarak oradakiler gibi mutlu, zengin ve ünlü olacaklarını düşünüp kolaya kaçıyorlar. Sonuç olarak şişirilerek medyatik olmuş, vasıfsız kişilerin kendi yollarını bulmaya çalışan gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını düşünüyorum. Gördüklerimizi ve duyduklarımızı süzgeçten geçirebilmek çok önemli."

"Aptalı oynamak prim yapıyor"
Uzun yıllarını eğitime veren insanların iş bulmakta zorlandığı toplumsal şartlar da kısa yoldan zengin olma mantalitesine prim veriyor. Eskiden doktorluk, avukatlık ya da öğretmenlik gibi meslekler gözdeyken artık aileler, "Çocuğum ya topçu ya da sunucu olsun" diyorlar. Ünlü olmanın para ve şöhret dışında sağladığı statü, güç ve şaşaalı hayat da gençleri cezbediyor. Hayran oldukları ışıltılı yaşamlara özenen gençler doğal olarak kısa yoldan ünlü olmak için fırsat kolluyorlar. Ünlü magazin gazetecisi Şenay Düdek, 2008'de çıkan Gölge Hayatlar kitabıyla ilgili verdiği bir röportajda, "Ekranlardaki ünlüler, eğer eğitimleri yoksa şöhret olmak için çok ağır bedeller ödüyorlar. İşin ustaları, bunları elde ederken yıllar boyunca emek harcamışlar. Bedenlerinden, fiziklerinden ve beyinlerinden vermişler. Eğer eğitiminiz yoksa o zaman sonucuna katlanmak zorundasınız" diyor. Eğitim olsun ya da olmasın, eğitimsiz görünüp dikkat çekmek ve cahili oynamak da prim yapabiliyor.

Buna güzel bir örnek de; Bilkent Üniversitesi mezunu olduklarını söyleyen, televizyon reklamlarından tanıdığımız ve bir süredir Cine 5'te her sabah yayınlanan Neşeli Günler programını sunan Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler. "Zekamızı ihtiyacımız olduğunda çıkartıyoruz, diğer zamanlar dinlendiriyoruz" diyen ikili, çok kısa sürede kazandıkları aptal sarışınlığa dayalı ünlerini; aşırı frapan giyim tarzları, komik davranışları ve belki de bilerek kırdıkları tuhaf potlarla perçinlediler. Herkes onlardan söz ediyor ve birer reyting yükseltme makinesi gibiler. Aptalı oynarken rol yapıp yapmadıkları hiçbir zaman tam olarak anlaşılamayan (ama rol icabı olsa da sonuçta saf numarası yapmayı şöhrete uzanan yolda mübah gören) Ersoylar, son dönemde oynadıkları reklam kampanyasından 30 bin TL kazandıklarını, dizi projelerinden de bölüm başına 10'ar bin TL talep ettiklerini söylüyor.

Magazin Turu için TIKLAYIN!

"Yeteneksiz yetenekler ortalıkta kol geziyor!"
Uğurkan Erez
Koreograf
"Çok hızlı tüketen bir çağdayız ve herkes her şeye çok hızlı erişebiliyor. Maalesef bizlerin tüketim hızıyla, yeni yeteneklerin yetişmesi aynı ivmede olamıyor. Bu nedenle tüketim toplumunu doyuracak bazı 'yeteneksiz' yetenekler ortalıkta kol geziyor. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ve eğitim seviyesi düşük ülkelerde televizyon kültürünün çok tehlikeli olduğu inancındayım. Kimsenin başarısını tartışmıyorum ama yetenekleri ve işleri yerine imajlarıyla bilinirlik kazanan kişilerin uzun soluklu bir başarı kazandığına pek ender tanık oluyoruz. Şov dünyasına adım atmaya kararlı gençlere; mutlaka bu alanda eğitim almalarını, bir okul disiplininden geçmelerini ve doğru isimlerin yanında çırak olarak çalışmaktan kaçınmamalarını tavsiye ediyorum. Ustalığı öğrenmeden usta gibi davranmaya çalışırlarsa, illa ki tökezlerler. Bir de en önemlisi yeteneklerini dışa vurmak için ihtiyaç duyacakları heyecanı asla kaybetmesinler."

Giydikleri kıyafetler, aksesuarlar ve yaptıkları makyajla birer moda ikonuna dönüşen, dergi ve gazetelere güzellik trendlerinin yanı sıra modayla ilgili açıklamalar yapan bu isimler, kendi adlarını taşıyan markalarıyla da şöhretlerine şöhret katıyorlar.

Magazin Turu için TIKLAYIN!

Şöhrete giden yol skandallardan geçiyor!
Başarılarıyla değil aykırılıklarıyla; seks kasetinin basına sızması veya uyuşturucu bağımlılığıyla adından söz ettiren Hilton otellerinin varisi Paris Hilton da büründüğü aptal sarışın kimliğiyle basının gözbebeği. Hilton, "Kameralar önünde gördüğünüz Paris, oynadığım bir tipleme. Yarattığım markanın bir parçası. Böyle yaparak iyi para kazanıyorum. Aslında bu bir taraftan çok iyi ama öte yandan insanların beni aklı beş karış havada bir mirasyedi olarak görmesini istemiyorum" diyor. Lise diplomasına bile sahip olmayan, çeşitli filmlerde yardımcı rollerde oynayan ve En Kötü Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü alan Hilton'un ayrıca fotomodellik yaptığını, albüm çalışmalarına girdiğini biliyoruz. Forbes dergisinin haberine göre Hilton, 2003-2004 yılları arasında yaklaşık 2 milyon Dolar, 2004- 2005 arasındaysa 6,5 milyon Dolar kazandı.

Paris Hilton fotoğrafları için TIKLAYIN!

Marka yaratmak çok para kazandırıyor!
İmrenilecek bir meslek hayatı, başarılı projeler ve örnek davranışlarla ünlü olmak yerine skandallar ve kötü bir hayat tarzıyla adından söz ettiren ünlülerden biri de Mischa Barton. The O.C. adlı Amerikan televizyon dizisindeki Marissa Cooper karakteriyle tanınan ve önceki yıllarda alkol bağımlılığı yüzünden başı beladan kurtulmayan Barton son dönemlerde yaptığı işlerle değil; yaşadığı psikolojik travmalar ve kaybettiği aşırı kilolarıyla anılıyor. Zira fiziksel özellikler ve bedenin bir reklam materyali olarak kullanılması tepeden inme ünlülerin elindeki en değerli malzemelerden. Medyanın alkışladığı kusursuz beden imgesi de bu insanları gündemin ilk sırasına oturtuyor. Yaptıkları diyetler, zayıflamak için uyguladıkları beslenme programları, güzellik ve bakım sırları da onları arzu nesnesi yapan unsurlar arasında yer alıyor.

Dış görünüşleri için harcadıkları emek dışında pek fazla bir şey yapmayan bu tip ünlülerin en belirgin özelliklerinden biri de neredeyse bütün giysilerinin anında moda olması. Taşıdıkları kıyafetler, aksesuarlar ve yaptıkları makyajla birer moda ikonuna dönüşen, dergi ve gazetelere güzellik trendlerinin yanı sıra modayla ilgili açıklamalar da yapan bu kadınlar, kendi adlarını taşıyan markalarıyla da şöhretlerine şöhret katıyorlar. Eski Spice Girls grubu üyesi Victoria Beckham futbolcu David Beckham'la evlenerek artırdığı popülerliğini zayıflama yöntemleri, ilginç giyim tarzı, saç modelleri ve derin dekolteleriyle perçinlemeyi başardı. İngiltere'nin 52. en zengin kadını olan Victoria Beckham'ın kendi adına yarattığı Intimately Night for Her ve Beckham Signature parfümlerinden, DVB adıyla hazırladığı güneş gözlüğü koleksiyonundan, Jessica Simpson'un da Fancy Love adlı parfümünden büyük paralar kazandığını biliyoruz.

Victoria Beckham fotoğrafları için TIKLAYIN!

Bahsettiğimiz şöhretli isimlerin el attıkları bir başka alan da moda tasarımcılığı. Tom Cruise'un eşi Katie Holmes'un Oscar töreni kıyafetlerini dizayn eden Victoria Beckham; parfümünün yanı sıra mayo ve ayakkabı koleksiyonuyla kendini hatırlatan Jessica Simpson; tasarladığı iç çamaşırları, ayakkabılar, çantalar, güneş gözlükleri, saat ve aksesuarlarıyla adından söz ettiren Paris Hilton bu konuda eğitim almamalarına rağmen, şöhretin getirdiği tasarımcı sıfatı sayesinde milyon dolarlarla oynuyorlar. Popüler kültür, güzelliğiyle ön planda olan insanlara; tasarımcı, oyuncu, şarkıcı, sunucu ve model gibi sıfatları kolayca bahşederken, toplumun yeni ve görülmemiş arayışını doyurup, yeri geldiğinde de kolayca geri alabiliyor. İletişim danışmanı Özgür Aras bu tip ünlülerin unutulmaya mahkum olduklarını söylüyor: "Kolay yoldan şöhret olan insanlar gerçekten kabiliyetli ve başarılılarsa kısa bir süre sonra yaptıkları işlerle adından söz ettirmeyi bilirler. Medyada sık sık rastladığımız, reyting rekorları kırdıkları iddia edilen sözde ünlüleri ise halk aslında dalga geçmek için izliyor. Onlara gülüyor, bir süre sonra da çöpe atıyor. 18 yıldır ünlülerle birlikte çalışıyorum. Belli bir süre hayran olunan bir ünlünün daha sonra unutulduğunu defalarca gördüm. Aslında az gelişmiş ve ilerlemeye çalışan toplumlara özgü bir durum bu. Kısaca bu sektörde hızla para kazanılsa da kalıcı olmak çok zor."

Demek ki; kısa yoldan ünlü olmasına rağmen, aklını ve yeteneğini doğru zamanda ve yerde kullanıp bir sektörde başarılı olmaya baş koymuş, şöhretin pırıltılı dünyasından gözleri bozulmamış ünlüleri de alkışlamak gerek!

Magazin Turu için TIKLAYIN!

►Amerikalı oyuncu Tara Reid, son yıllardaki ününü Paris Hilton ve Lindsay Lohan'la katıldığı partilere borçlu.
►Amerikan yapımcı Aaron Spelling'in kızı olması sayesinde birçok dizi ve filmde rol alan, Tori Spelling'in anneliği ve kaybettiği kiloları dışında basına sunacak pek fazla bir şeyi yok.
►Gece hayatı ve geçirdiği estetik operasyonlarla adından söz ettiren Helin Avşar, şu sıralar bir gazete için röportajlar yapıyor.


Tori Spelling fotoğrafları için TIKLAYIN!

Paris Hilton fotoğrafları için TIKLAYIN!

Helin Avşar fotoğrafları için TIKLAYIN!

Kolay yoldan ünlü olanları tanıyalım
►Yaşları 30'dan küçük ve çok para kazanıyorlar.
►Şov dünyasına genellikle dizi-sinema oyunculuğu, şarkıcılık, fotomodellik gibi işler yaparak adım atıyorlar.
►Fiziksel görünüşleri ve frapan giyim tarzlarıyla gazete ve dergi sayfalarını süslüyorlar. Giydikleri her şey bir anda moda oluyor. Moda sektörüne bir şekilde mutlaka el atıyorlar.
►Güzellik ve sağlıklı yaşam konularında söyleyecek bir şeyler buluyorlar. Diyet, sağlıklı yaşam, moda ve annelik gibi konularda kitap yazmaktan çekinmiyorlar.
►Düzinelerce güneş gözlükleri ve yüzlerce çantaları var.
►Skandallarıyla konuşuluyor, sürekli sevgili değiştiriyorlar. Sevgilileri de genellikle kendileri gibi zengin ve ünlü.
►Davetlerden partilere koşmaktan hiç boş vakitleri yok.

Magazin Turu için TIKLAYIN!